Hızlı Erişim - İçindekiler;
AMATÖR DENİZCİ BELGESİ (ADB) NEDİR? NE İŞE YARAR?
Amatör Denizci Belgesi, kısa adıyla ADB, Türkiye karasularında 24m boy'a kadar motoryat veya yelkenli, özel kayıtlı (ticari amaçlı olmayan) tekneleri yasal kaptan sıfatı ile kullanabilmenizi ve turizm işletme belgeli tekneleri de kaptansız (bareboat) olarak kiralayabilmenizi sağlayan bir ehliyettir.
Bu belge ile ticari teknelerde çalışamaz veya para karşılığı herhangi bir hizmet veremezsiniz. Genellikle amatör olarak kendi teknesini kullanmak isteyenlerin tercih ettiği bir belgedir.
KİMLER AMATÖR DENİZCİ OLABİLİR?
14 yaşını bitirmiş (18 yaş altındaki kişilerden ebeveyn muvafakatı gerekir) T.C. vatandaşları, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşları ile Türkiye'de oturma izni almış olan yabancı uyruklular.
HANGİ TEKNELER BELGESİZ KULLANILABİLİR?
Motoru on (10) beygir gücünden az özel tekneler, sadece kürekle yürütülen motorsuz tekneler, kanolar/kayaklar, ulusal ve uluslararası yarış sınıfı (kürek sporu tekneleri ile Optimist, Laser, Fin, 420, 70, Pirat, Dragon, Wind Surf gibi yelken sporu tekneleri) spor amaçlı tekneler.
ÖZEL TEKNENİN TANIMI NASILDIR?
Ticari amaç olmaksızın münhasıran gezi, eğlence, spor ve amatör balıkçılık gibi faaliyetlerde kullanılan, ulusal standarda göre ölçüldüğünde boyu 2,5 metreden küçük ve 24 metreden büyük olmayan, mülkiyeti gerçek kişilere veya faaliyet konusu su sporları olan dernek veya vakıflara ait tekneler ile bu şartlardan bir veya birkaçını haiz olmamakla birlikte, bağlama kütüğüne kayıtlı olur özel tekne ruhsatnamesi almış olan teknelerdir.
ÖZEL TEKNELERİ KİMLER KULLANABİLİR?
Özel tekneler, bölge, mesafe ve zaman sınırı olmaksızın, en az Amatör Denizci Belgesi (ADB) veya gemici ve üstü yeterlilik belgesi sahibi bir kişinin sevk ve idaresinde seyreder.
TEKNE SAHİBİ DEĞİLİM KİRALADIĞIM TEKNEYİ BU BELGE İLE KULLANABİLİR MİYİM?
Özel tekne tanımında belirtilen boyutlardaki tekneleri kiralamak koşulu ile kullanabilirsiniz.
MOTORLU TEKNENİN KISIMLARI
Tekneler çok farklı tiplerde ve şekillerde imal edilmiş olabilir, ancak teknelerin farklı kısım ve bölümlerine ait isimler denizcilik dilinde ortaktır. Her tekne kullanıcısının aşağıdaki tanımları bilmesi gerekmektedir.
Köprü Üstü
Teknenin sevk ve idare edildiği, içerisinden haberleşme ve seyir cihazlarının bulunduğu kumanda yeri.
Vardavela/Puntel
Güverte kenarlarında korkuluk vazifesi göre yatay parçalara "Vardavela" dikey parçalara "Puntel" denir.
Açık Kumanda Güvertesi (Flybridge)
Teknenin sevk ve idare edildiği, içerisinden haberleşme ve seyir cihazlarını bulunduğu, teknenin en üst güvertesinde, açık havada olan kumanda yeri.
Havuzluk
Teknenin kıç tarafında topluca oturulan/yaşanılan dışarı açık bölgesi.
Ayna
Kıç bodoslama üzerine konan ve dümen sisteminin monte edildiği teknenin dışında geriye bakan düz kısmı.
Usturmaça
Bir birinin üzerine veya rıhtıma yanaşan teknelerin bordalarının zarar görmemesi veya boyalarının bozulmaması için araya konulan ağaç, lastik, plastik veya halatlardan yapılmış olan, balon veya silindir biçimindeki yastık koruyucular.
YELKENLİ TEKNENİN KISIMLARI
Ana Yelken
Teknenin ana direğinde (çok direklilerde Grandi direği) üzerinde bulunan yelken.
Ana Yelken Iskotası
Ana yelkenin tekne orta hattı ile yaptığı açıyı ve yelkenin gerginliğini kontrol etmeye yarayan halat.
Flok Yelken
Teknenin pruvası ile ana direği arasındaki ön yelken.
Cenova Yelken
Tekneni pruvası ile ana direği arasında, açıldığında boyu ana direğin gerisine geçen ön yelken.
Çarmık
Direği iskele ve sancak yönlerinde tekneye sabitleyen çelik halat donanımları.
Baş/Kıç Istralya
Direği baş-kıç yönlerinde tekneye sabitleyen çelik halat donamımları.
Gurcata
Çarmık tellerine bağlı direği çeşitli noktalardan destekleyen yatay parçalar.
Bumba
Ana yelken'in alt yakasının bağlandığı metal aksam.
Bumba Baskı Düzeni (Pupa Palangası)
Bumbayı ve ona bağlı olan ana yelkeni aşağı/tekneye doğru çekmeye yarayan hareketli düzenek.
Dümen
Teknenin yön değiştirmesini kontrol eden kumanda sistemi.
Dümen Palası
Teknenin altında dümene bağlı olarak suyu yönlendiren geniş parça.
Hatch/Lumboz
Tekne üzerinde yukarı doğru açılan pencereler hatch, yana doğru açılanlar lumbozdur.
Havuzluk
Teknenin dışarıda kalan, oturma/yaşam alanı.
Kasara
Tekne üzerinde güverteden daha yüksek olan kapalı yaşam alanları.
Salma
Teknenin su altındaki denge ve yelken karşıtı gücü sağlayan, rüzgara karşı gitmeyi sağlayan kanat/yüzgeç benzeri yapı.
Vinç
Yelkenleri kullanırken kuvvet gerektiren yerlerde kullanılan mekanik yardımcılar.
TEKNE ÜZERİNDEKİ DONANIMLAR
Tekne üzerine konulmuş yükleme, boşaltma, güvenlik, can kurtarma, demirleme, manevra, seyir gibi amaçlar için kullanılan küçüklü büyüklü araç ve düzeneklere donanım adı verilir. Bunlar kısaca sabit donanımlar ve hareketli donanımlar olarak iki başlık altında toplanırlar;
Sabit Donanımlar (Arma)
Tekneye monte edilmiş, sabit veya bazı parçaları hareketli olan ancak yerleri değiştirilmeyen donanımlardır. Örnek direkler, bumba, matafora, ırgat, vinçler gibi.
Hareketli Donanımlar (Selviçe)
Büyüklükleri ve yapı malzemeleri değişmekle beraber taşınabilir, kolay değiştirilebilir donanımlardır. Örnek makaralar, palangalar, halatlar, liftinler, zincirler gibi.
DİĞER TANIMLAR
Borda
Teknenin su seviyesi üstünde kalan dış yan kısımları.
Karina
Teknenin su seviyesi altında kalan dış kısımları.
Alabanda
Teknenin su seviyesi üstünde kalan iç yan kısımları.
Sintine
Teknenin su seviyesi altında kalan iç kısımları.
Faça
Teknenin yüklü durumdaki su hattı çizgisi ile boş durumdaki su hattı çizgisi arasındaki kalan kısım.
Güverte
Tekneyi baştan kıça ve bordadan bordaya yatay (denize paralel) olarak kapatan bölüm ve katları.
Parampet
Güverte hizasından yukarı doğru bordayı yükseltip kapatarak oluşturulan kenar yapısı/korkuluk.
Mandar
Yelkenleri yukarı kaldırmak/direğe basmak için kullanılan halatlar ve makara sistemi.
Iskota
Yelkenlerin tekneye göre açısının ve gerginliklerini ayarlamak için kullanılan halatlar.
Rüzgar Üstü
Rüzgarın geldiği yön.
Rüzgar Altı
Rüzgarın gittiği yön.
TEKNE DIŞINDAKİ YÖNLER
TEKNEYE AİT YÖNLER
Baş : Teknenin ön kısmı
Kıç : Teknenin arka kısmı
Sancak : Teknenin sağ kısmı (ayrıca bayrak anlamındadır)
İskele : Teknenin sol kısmı
Omurga Hattı : Teknenin başından kıçına giden boyuna orta hattıdır
Kemere : Teknenin iskelesinden sancağa giden enine orta hattı ve güvertenin üstüne oturduğu yatay taşıyıcı elemanlar
Omuzluk : Teknenin baş ve kıç tarafındaki 45 derecelik açı yönleri
Pruva : Teknenin baş tarafından ileriye doğru olan yön
Pupa : Teknenin kıç tarafından geriye doğru olan yön
TEKNENİN BOYUNA KESİTİ
TEKNENİN ENİNE KESİTİ
DENİZDE KULLANILAN ÖLÇÜLER
Denizde kullanılan hız ve uzunluk ölçüleri karada kullanılanlardan farklıdır. Denizde kullanılan hız ölçüsü deniz mili/saat (knot) tir. Teknenin bir saatte deniz mili olarak aldığı mesafeye denir. Örneğin saatte 15 deniz mili mesafe kat eden teknenin hızı 15 knot'tur.
Mesafe ölçüleri;
Linye : 1/8 pus
Pus (Inch) : 2,54cm
Kadem (Feet) : 12pus = 30,48cm
Yarda (Yard) : 3 kadem = 36 pus = 91,5cm
Kulaç (Fathom) : 2 yarda = 6 kadem = 183cm
Gomina (Cable) : 608 kadem = 185,2m
Deniz Mili (Nautical Mile) : 10 gomina = 6080 kadem = 1852m
Deniz Mili Nasıl Hesaplanmıştır?
Dünya küresinin 40bin km olan çevresini 360 eşit parçaya (boylam-meridyen) bölünce her bir derece 111,1km eder, bunu da 60 dakika (zaman birimi olan değil açısal değer olan dakika) parçasına böldüğümüzde her bir dakika 1,852 metre eder ve bu bir deniz mili olarak kabul edilmiştir. Yani bir deniz mili dünya küresi üzerindeki 1 dakikalık açısal yayın uzunluğudur.
DENİZCİLİK TERİMLERİ
Denizcilik terminolojisi tarif ederek iş yapmayı ve yanlış anlaşılmaları önlemek amacıyla oluşturulmuş yüzlerce yıllık birikim ve deneyim sonucu ortaya çıkmıştır. Türkçe'ye de girmiş denizcilik terimlerinin kökenleri Akdeniz'de asırlarca uluslarası anlaşma aracı (Lingua Franca) olarak kullanılan denizcilik diline dayanır ve ağırlıklı olarak İtalyanca lehçeleri ve İspanyolcadır.
ALESTA : Bir işin yapılmasına “hazır ol” anlamında uyarı ve o işin yapılmasına hazır olunduğunu belirtir.
NETA : Düzenlemek, temizlemek, toparlamak, bir sonraki kullanıma hazır hale getirmek.
AGANTA : Halatı kaçırma, tut, dur anlamında devam eden bir işi durdurmak.
ARYA : Yukarı çekilmiş bayrak, flama gibi şeyleri aşağıya indirmek.
TOKA : Bayrağı, flamayı yukarıdaki yerine çekmek, çıkartmak.
VİRA : Halatı çekmek, yükseltmek, işletmek, çalıştırmak.
FORA (MOLA) : Bağlı olan bir halatın çözülmesi, bırakılması.
HİSA : Yelkenin veya bir yükün yukarı kaldırılması.
MAYNA : Yelkenin veya bir yükün aşağıya indirilmesi.
LAÇKA : Halatı elden çıkartmadan boşlamak, gevşetmek.
VOLTA : Halatı bir babaya veya koç boynuzuna sararak bağlamak.
VARDA : Kaçıl! Kendini kolla anlamında bir uyarıdır.
ÇAPARİZ : Yapılamakta olan bir işin manevranın engellenmesi, zorluk çıkması, sorun oluşması, birşeylerin birbirine karışması.
ALABORA : Teknenin denizde ters dönmesi.
Terimlerle ilgili daha kapsamlı bilgi için ana menüdeki 1100 farklı terimden oluşan "sözlük" bölümünü kullanabilirsiniz.
DENİZCİLİKTE YÖNLER VE PUSULA
Denizcilikte yönler dünyanın manyetik alanından etkilenerek Kuzeyi gösteren "pusula" ile ölçülür. Pusula bulunduğumuz yer (mevkii) ile dünyanın manyetik Kuzey kutbu arasındaki açıyı gösterir. El pusulası, dümenci pusulası, kerteriz pusulası, cayro pusula gibi çeşitleri vardır.
Yönler Kuzey (000°) 'den başlayarak saat yönünde tam daire şekilde artarak belirlenir.
RÜZGAR ve AKINTILAR
Rüzgarlar geldikleri yöne göre, akıntılar ise gittikleri yöne doğru ifade edilirler. Örneğin Kuzey'den esen rüzgar "Yıldız", Güneyden (180°) esen rüzgar "Kıble", Kuzey-Batı (315°) 'dan esen rüzgar ise "Karayel" olarak adlandırılır.
Teknenin rüzgârın estiği tarafta olan bölümü “Rüzgâr Üstü” diğer tarafı ise “Rüzgâr Altı” olarak adlandırılır.
Dünyada sadece İstanbul Boğazı'nda görülen ve güneyli rüzgarların (Güneyden Kuzeye doğru esen) normalde Kuzeyden Güney'e doğru olan yüzey akıntısını ters yönde değiştirmesiyle oluşan akıntı "Orkoz" akıntısı olarak adlandırılır.
Akıntı olan bölgelerde gideceğimiz hedefe verimli (daha az yakıt ve zaman harcayarak) şekilde varabilmek için "Akıntı Önleme Seyri" yapılır. Rotamızı tam olarak varmak istediğimiz noktaya değil akıntının bizi sürüklediği yönün tersine tutarak önlem alınır.
MANEVRA VE YANAŞMA
Yanaşma manevrası denizciliğin en zor ve tecrübe gerektiren kısımlarından biridir. Kaptan manevra yaptığında teknenin ne kadar mesafede döneceğini, makineleri durdurduğunda veya tornistan yaptığında teknenin durma mesafesini, pervanenin padıl (çekme) etkisinden dolayı teknenin vereceği tepkiyi iyi bilmelidir.
Teknenin manevrada kontrol edilebilmesi için mutlaka üzerinde az miktarda olsa hız/yol olmalıdır. Hareket etmeyen teknenin dümen palasında tekneyi yönlendirecek kuvvetler oluşmaz. (Sadece çift makineli/pervaneli tekneler ileri-geri hareket etmezken yönlendirilebilir.) Liman içi manevralarda teknenin kumanda edilebildiği (dümen dinlediği) en düşük hızda hareket edilmelidir.
Dümen Komutları
Sancak / İskele alabanda (ing. Hard a Starboard/Port) : Dümenin söylenen yönde sonuna kadar çevrilmesi/basılmasıdır.
Sancak / İskele .... derece (ing. Starboard/Port ...) : Dümenin söylenilen açı kadar istenilen tarafa çevrilmesi/basılmasıdır.
Ortala (ing. Midship) : Eğer dümen sıfır (orta) konumda değil ise ortaya alınmasıdır.
Karşıla (ing. Meet her) : Tekne herhangi bir yöne dönerken dönüşünü durdurmak için dümenin çevrildiği yönün aksine bir miktar çevrilerek dönüşü durdurmak.
Viya böyle (ing. Steady) : Tekneyi o an pruvasının gösterdiği rotada tutmak veya belirli bir dereceye doğru gidilmesini söylemek ("257 derecede Viya" gibi)
Kaç böyle? (ing. How does she had?) : Pruvanın kaç derecede olduğunu sormak.
Makine Komutları
Tam yol ileri (Full ahead)
Yarım yol ileri (Half ahead)
Ağır yol ileri (Slow ahead)
Pek ağır yol ileri (Dead slow ahead)
Hazır ol (Stand by)
DUR (STOP)
Pek ağır yol tornistan (Dead slow astern)
AĞır yol tornistan (Slow astern)
Yarım yol tornistan (Half astern)
Tam yol tornistan (Full astern)
Pervanenin Çekme Etkisi (Padıl Etkisi)
Pervane kanatları meyilli olduğundan suyu tam omurgaya paralel değil biraz da yanlara doğru iterler. Pervanenin alt kanadı üst kanadından daha derinde olduğundan suyun ağırlığı alt kanatlara daha çok baskı yapar ve alt kanatlar daha fazla güçle suyu iterler. Pervane ne tarafa dönüyorsa teknenin kıçı da o tarafa doğru kayar. Pervane tekneyi ileri götürürken aynı zamanda kıç tarafı da bir yana doğru iter. Sağa devirli pervanede ileri yolda teknenin kıçı sancağa dolayısı ile pruvası da iskeleye doğru kaçar. Tornistanda tam tersi olur, sağa devirli pervanede tornistanda (tabi ki pervane sola dönecek) kıç tarafa iskeleye, pruva sancağa doğru kaçar.
Pervane teknenin arkasında bulunduğundan bu çekme (padıl) etkisi ileriye doğru giderken çok anlaşılmaz veya sorun yaratmaz fakat geriye (tornistan) giderken kayda değer şekilde teknenin hareketini etkilediğinden manevra sırasında bu etkinin miktarını ve yönünü bilmek, buna göre davranmak manevrada avantaj veya bilinmiyorsa dezavantaj sağlayabilir.
Manevrada Kullanılan Halatlar ve Görevleri
Bir tekneyi rıhtıma, şamandıraya veya başka bir yere bağlamak için kullanılan halatlara "palamar halatları" denir. Palamar halatları tekneye kumanda ettikleri yöne göre isim alırlar.
Baş halatı: Baş taraftan ileri doğru verilen halattır, teknenin geri gitmesini önler.
Kıç halatı: Kıç taraftan geriye doğru verilen halattır, teknenin ileri gitmesini önler.
Açmaz halatı: Sahile dik açıyla verilen halattır. Teknenin paralel olarak rıhtımdan açmasını önler.
Koltuk (çapraz-spring) halatı: Baştan kıça ve kıçtan başa çapraz olarak verilir, teknenin ileri geri hareketini en aza indirir. Baş koltuk veya kıç koltuk olarak adlandırılır.
Tonoz halatı: Bir ucu deniz içindeki tonoz adında bir sabit yapıya bağlı halattır, kıçtankara rıhtıma bağlanan teknenin başını sabitler.
DEMİRLEME
Demir gemilerin deniz dibine tutunarak istedikleri bölgede durmalarını sağlayan, çapa ve zincir (veya halat) birleşiminden oluşan düzeneklerdir. Çapa ve zincir birlikte olunca oluşan sistem "demir" olarak adlandırılır.
Demir (Çapa) Çeşitleri
Demirler kullanım amaçlarına göre GÖZ, TONOZ(Akıntı) veya YEDEK demiri olarak adlandırılır.
Göz demiri geminin iskele ve sancak baş omuzluklarında birer tane olmak üzere, kendi yerinde (loça-göz-yuva) durur. Tonoz (akıntı) demiri ise kıç tarafta bulunan, akıntılı yerlerde geminin istenilen pozisyonda durması için kullanılan demirdir. Ayrıca gemi içinde bu demirlerin yedekleri bulundurulur.
Demirleme Terimleri
Funda: Demirin denize bırakılması, atılması
Hayboci: Demirin ırgat ile yavaş yavaş denize bırakılması.
Vira: Demirin denizden çekilmesi, alınması.
Aganta: Hareket halindeki zincirin geçici olarak durdurulması.
Kaloma: Demire bağlı halat veya zincirin denize verilen uzatma payı.
Apiko: Demirin dipten kopmadan önceki, zincirin dik olduğu durum.
Salpa: Demirin dipten koptuğu, tüm ağırlığın zincirde olduğu durum.
Akova: Demirin deniz yüzeyine değecek şekilde hazır bekletilmesi.
Irgat: Demir atmaya (funda) ve toplamaya (vira) yarayan bir çeşit vinç.
Bosa: Zincir yükünün halat ile güvertedeki koç boyunuzu veya babalara aktarılması.
Suga: Irgatın kastanyolasını sıkmak, ırgat işini bitirmek.
Taramak: Çapanın zemine tutunaması, teknenin kayması.
Kilit: Zincirin 15 kulaçlık (183cm x15 = 27,5metre) kısmı.
Demirleme ve Demir Alma
Kalınacak süre göz önünde bulundurularak haritadan ve hava raporlarından derinlik, dip yapısı, akıntı durumu ve hava durumu bilgileri alınır.
Normal hava şartlarında eğer sadece zincir kullanılacaksa derinliğin 4 katı, zincir ve halat karışımı kullanılıyorsa derinliğin 6 katı veya sadece halat kullanılıyorsa derinliğin 10 katı kadar kaloma vermek gerekir. Hava ve akıntı durumuna göre bu uzunluk arttırılabilir.
Demir atılacak noktaya tercihen rüzgarı baştan alacak şekilde yaklaşılıp durulur, demir derinlik kadar funda edilir (indirilir), sonra zincir zemine düzgün şekilde serilecek şekilde ağır yol tornistan (geri) gidilir.
Demir alırken ise ağır yol ileri gidilerek tüm yükün ırgata binmesi engellenir.
SEYİR (SEYRÜSEFER - NAVİGASYON)
Seyir meteoroloji, emniyet, hukuk, makina bilgisi, deniz kirliliği gibi pek çok farklı bilgiyi kullanarak bir gemiyi bir noktadan diğer bir noktaya güvenle götürülmesidir.
İyi bir kaptan, koşullarda oluşacak değişikliklere en hızlı ve doğru uyum sağlayan kaptandır.
Denizde seyir teknenin karadan ayrılarak kaptanın bilgi ve becerisi ile deniz şartları ve imkanları baş başa kalacağı bir ortamdır. Bu duruma hazır olmak için ön hazırlıkların çok iyi yapılması gerekir.
Seyrin en büyük yardımcısı seyir haritalarıdır. Harita okuyarak, konumunuzu ve rotanızı paralel/cetvel yardımıyla haritaya çizerek, pergelle mesafe ölçerek ve manyetik pusulayla aldığınız kerterizleri haritaya aktararak geleneksel seyir yapılabilir.
Rota, bölgenin en ayrıntılı ve en güncel, en son versiyon, düzeltilmiş haritası üzerine çizilir. Elektronik harita kullanılacaksa, güncellemelerin uygun şekilde yapıldığından emin olunmalıdır. Geleneksel seyir ve elektronik seyir birbirini yedekleyerek kullanılmalıdır.
Kerteriz Almak
Tekne dışında bulunan bir maddenin yönünü belirtmek için pusuladan ölçülen açısına kerteriz denir. Hakiki kerteriz ve nisbi kerteriz olarak iki çeşidi vardır;
Hakiki Kerteriz:
Coğrafi Kuzey yönünden itibaren ölçülen kerterizdir. Örneğin: "Fener 210 derecededir."
Nisbi (Göreceli) Kerteriz:
Teknenin pruvasından itibaren (pruvayı sıfır derece kabul ederek) sancak ve iskele yönünde ölçülen kerterizdir. Örneğin: "Fener teknenin 123 derece sancağındadır."
Mesafe Ölçme
Deniz haritalarının sağ ve sol iki yanında bulunan enlem ölçüleri aynı zamanda mesafe ölçmekte kullanılır. Enlemler arasındaki 1 açı dakikası (1') 1 deniz milidir. Harita üzerinde bir pergel yardımı ile iki nokta arasıdaki uzaklığı alıp pergeli haritanın sağ veya solundaki enlem ölçeği üzerine koyarak kaç derece veya dakikaya denk geldiğini ölçebiliriz. Her 1 derece 60 deniz mili ve her 1 dakika 1 deniz milidir.
Haritanın alt ve üst kısmında bulunan boylam ölçekleri mesafe ölçmek için kesinlikle kullanılmaz. (boylam ölçekleri eşit olmadığından dünyanın farklı bölgelerinde farklı mesafeye denk gelir, mesafe ölçüsü olarak kullanılamaz.)
Kullanılan ölçü değerleri şunlardır;
1 derece = 60 dakika (1°=60')
1 dakika = 60 saniye (1'=60")
1 deniz mili = 10 gomina = 1 dakika
(Not: Buradaki dakika ve saniye ölçüleri zaman belirtmek için kullanılanlar değil koordinat sisteminden gelen ve açı ölçmeye yarayan dakika ve saniyedir.)
Mevki Okuma
Mevki okumak haritadan bir noktanın koordinatlarını bulmak demektir. Mevki okunurken, enlem ve boylamlar sırasıyla derece, dakika ve saniye olarak söylenir. Harita üzerinde bir noktadan dikey ve yatay iki çizgi çizilip haritanın kenarlarındaki enlem ve boylam ölçekleri ile çakıştığı noktalar o noktanın mevkisini belirtir.
FENERLER VE ŞAMANDIRALAR
Gemilere yol göstermek ve mevki bulmalarına yardımcı olmak amacı ile deniz üzerinde (veya denizden görünen kıyılarda) ışıklı, ışıksız, sesli, renkli ve çeşitli biçim ve büyüklükte şamandıralar ve fenerler kullanılır.
Fenerler de bulundukları bölgelere göre birbirlerinden farklı renk, yükseklik, görünme mesafesi ve ışık karakteristikleri gibi farklı özelliklere sahiptirler.
Fener Rumuzları
Fenerlerin karakteristikleri aşağıdaki tabloda gösterilen kısaltmalar ile gösterilir.
Kullanılan renkler:
(W) White-Beyaz
(R) Red-Kırmızı
(G) Green-Yeşil
(O) Orange-Turuncu
(Y) Yellow-Sarı
Rac(...) Radar Beacon-Radar İşaret Vericisi (Parantez içindeki mors kodunun radar ekranında görünmesini sağlayan sinyali yayınlar)
Fener Rumuzları ve Açıklamaları
Deniz haritalarında fenerlerin kendilerine has özellikleri yanlarına kısaltılarak yazılmıştır. Hepsinde aynı anlama gelen kısaltmalar şunlardır;
Küçük "m" metre cinsinden fenerin denizden yüksekliği,
Büyük "M" deniz mili cinsinden fenerin nominal görünüş mesafesidir.
Örnekler;
Gp.Fl(2) 10s 20m 12M : | Grup çakarlı, 10sn içinde 2 kere çakar, denizden 20m yükseklikte, 12 milden görünür. |
Fl(3) 6s 15m 9M : | Grup çakarlı, 6sn içinde 3 defa çakar, denizden 15m yükseklikte, 9 milden görünür. |
Fl.R. 3s 10m 9M : | 3 saniyede bir kırmızı çakar, denizden 10m yükseklikte, 9 milden görünür. |
Q.Fl. 4m 3M : | Hızlı çakar, denizden 4m yükseklikte, 3 milden görünür. |
Fl.G. 5s 20m 15M : | 5 saniyede bir yeşil çakar, 20m yükseklikte, 15 milden görünür. |
F.R. 6m 2M : | Sabit kırımızı fener, 6m yükseklikte, 2 milden görünür. |
Fener Periyodu
Bir fenerin ışık ve karanlık süresini içeren toplam zaman dilimidir.
Fener Görünüş Mesafesi
Fenerlerin haritada belirtilen görünüş mesafeleri normal şartlar altında (NOMİNAL GÖRÜNÜŞ) 10 deniz milidir. Yağmur, sis, kar gibi sebeplerle rüyet (görüş) azaldığında fener haritada belirtilen uzaklıktan görülemez. Rüyete göre fenerin kaç milden görünebileceği fener görünüş mesafesi tablosundan bulunabilir. Ayrıca tekneden bakarken denizden olan göz yüksekliği de fenerin görülme mesafesini en çok etkileyen faktörlerdendir.
ŞAMANDIRALAMA SİSTEMLERİ
Gemilere yol göstermek, bir tehlikeyi işaretlemek, izlenecek rotayı göstermek gibi çeşitli yöntemlerle seyre yardımcı olmaları için denizde uygun bölgelere, özellikle liman girişlerine ve kanallara şamandıralar konulmuştur. Şamandıralar şekil, ses, renk ve çalışma tarzı bakımından birbirlerinden farklıdırlar. IALA (International Association of Lighthouse Authorities - Uluslarası Fener Otoriteleri Birliği) tarafından geliştirilip kabul edilen IALA-A ve IALA-B olarak 2 sistem vardır. Ülkemiz IALA-A sistemine dahildir.
IALA-A sisteminde İSKELE KIRMIZI, SANCAK YEŞİL olacak şekilde liman girişleri markalanmıştır, IALA-B sisteminde ise tam tersi olarak iskele yeşil, sancak kırmızı olarak liman girişleri markalanmıştır.
Lateral (Yanlaç) Şamandıralama
Bir kanal veya liman girişinin sancak ve iskele taraflarını işaretler. Girişte teknenin sancak tarafında YEŞİL, iskele tarafında KIRMIZI şamandıra kalacak şekilde seyir yapılır. Limandan çıkışta ise tam tersi yapılır.
Kardinal (Yönleç) Şamandıralama
Suda bulunan bir tehlikenin seyre elverişli yönünü gösterir. Bizi güvenli tarafa yönlendirir. Kuzey, Güney, Doğu ve Batı olarak isimlendirilir. Gündüz renklerinden (sarı ve siyah), üzerindeki gündüz işaretlerinden (siyah üçgenler) ve geceleri çok hızı (VQ-Very Quick) ışık çakmalarından tanınır.
Tehlike (İzole) ve Emniyet Şamandıraları
Tehlike (izole) şamandırası suda bulunan herhangi bir tehlikenin tam üzerine yerleştirilir. Üzerinden veya yakınından geçilmesi tehlikelidir. Gündüzleri siyah rengi veya çift siyah küresinden geceleri ise çift beyaz çakarından tanınır.
Emniyetli su şamandırası ise kendisine yakın çevrenin seyire elverişli, güvenli olduğunu gösterir. Genellikle bir kanalın orta hattını işaretlemek için kullanılır. Yakınından geçmek güvenlidir. Gündüzleri kırmızı-beyaz çizgili gövdesi, kırmızı küre başlığı ile gece ise kırmızı-beyaz renklerde çakması ile tanınır.
Örnek Rota:
Yukarıdaki örnekte açık denizden gelen bir teknenin limana giriş için YEŞİL lateral (yanlaç) şamandıraları sancağında bırakarak seyir yaptığı, limandan çıkarken de tersini yaparak KIRMIZI lateral (yanlaç) şamandıraları sancağında bırakarak seyir yaptığı görülüyor. Bir gemi batığının BATI tarafına konularak batı yönünün güvenli olduğunu işaret eden BATI KARDİNAL (YÖNLEÇ) şamandıra ve yakınında seyir yapılmamasını gösteren çift siyah küre bağlıklı tehlikeli su (izole) şamandırası da sol tarafta görülüyor. Sol alttaki sarı özel amaçlı şamandıra ise buradaki bir iskele, boru veya kablo hattını işaretlemek için konulmuş olabilir.
DENİZDE ÇATIŞMAYI ÖNLEME - DÇÖT (COLREG-Collision Regulations)
Ülkemizde deniz araçlarının trafik düzenlemesi, birbirlerine karşı durumları, geçiş üstünlükleri vb. gibi konuları düzenleyen kurallar 1977'de yürürlüğe giren "Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü" isimli belgeye dayanır. 1972'de Londrada yapılan denizcilik konferansı sonrası kabul edilen bu belgenin uluslarası adı "COLREG - Collision Regulations" dur.
Tamamını okumak için bakınız: DENİZDE ÇATIŞMAYI ÖNLEME TÜZÜĞÜ
Bu uluslararası kurallarda bahsi geçen GENEL TANIMLAMALAR (Kural 3) aşağıdaki gibidir;
Tekne: Su üzerinde seyreden ve deniz uçakları dahil su üzerinde taşıma aracı olarak kullanımakta olan veya kullanılmaya elverişli her türlü deniz aracına denir.
Kuvvetle Yürütülen Tekne: Makine gücü ile hareket eden herhangi bir tekne anlamına gelir.
Yelkenli Tekne: Makinesi olsa bile makinesini kullanmadan, yelkenlerinde oluşan rüzgar gücü ile hareket eden tekne demektir.
Balıkçılık Yapan Tekne: Manevra kabiliyetini sınırlayan ağlar, oltalar, troller veya diğer avlanma araçları ile balık avlama işi yapan tekne anlamına gelir. Fakat manevra kabiliyetini sınırlamayan avlanma araçlarını kullanan tekneler bu tanım içine girmez.
Deniz Uçağı: Su üstünden iniş ve kalkış yapmak üzere tasarlanmış her türlü hava aracına denir.
Kumanda Altında Bulunmayan Tekne: bazı istisnai şartlar sebebi ile DÇÖT kurallarına uygun manevra yapma gücü olmayan ve bu yüzden diğer bir teknenin yolunda çıkma yeteneği bulunmayan tekne anlamına gelir.
Manevra Kabiliyeti Sınırlı Tekne: Yaptığı iş sebebiyle DÇÖT kurallarına uygun olarak manevra yapma gücü sınırlanan ve bu yüzden diğer bir teknenin yolundan çıkma yeteneği olmayan tekne anlamına gelir.
Su Çekimi Nedeni ile Manevrası Kısıtlı Tekne: Mevcut su derinliğinin teknenin kendi draftı (su çekimi) ile ilişkisi sebebi ile izlediği rotadan ayrılma imkanı önemli şekilde kısıtlanmış ve kuvvetle yürütülen tekne anlamına gelir.
Üzerinde Yol Bulunan Tekne: Bir teknenin demirli olmadığı veya karaya bağlı bulunmadığı veya karaya oturmadığı durumlarda makine veya yelken gücü ile hareket eden tekne demektir.
Kısıtlı Görüş: Görüşün (Rüyet) sis, pus, kar, yağmur, kum fırtınası ve benzeri herhangi bir sebeple kısıtlı olduğu durumlardır.
Bir Teknenin Boyu ve Eni: Teknenin tam boyu (LOA-Length Overall) ve en geniş eni (Beam) anlamına gelir.
Yedek Boyu: Yedekleyen teknenin kıçından yedeklenen geminin kıçına kadar (yedeklenen tekne + yedekleme donanımı boyu) olan mesafeye denir.
Yetişen Gemi (Kural 13): Herhangi bir tekneye kemere hattının 22,5 derece daha gerisindeki herhangi bir yönden yaklaşan tekneye "yetişen gemi" denilir. Bir gemi geceleyin önündeki diğer bir geminin sadece pupa fenerini görüyorsa yetişen gemi sayılır. Yetişen gemi yetiştiği geminin yolundan çıkacaktır.
Emniyetli Hız (Kural 6): Çatışmayı önlemek üzere tüm gemiler görüş durumu, trafik yoğunluğu, rüzgar, deniz, akıntı ve teknenin kendi özellikleri gibi birçok etkeni dikkate alarak, uygun ve etkili harekete geçebilmek ve yeterli bir mesafede durabilmek için her zaman emniyetli bir hızla ilerleyeceklerdir.
SEYİR FENERLERİ
DÇÖT'e göre denizde çatışmayı önlemek üzere tüm gemilerin özellikleri, boyutları, seyir şart ve imkanlarına göre sesli ve ışıklı çeşitli uyarı işaretleri belirlenmiştir. Bu işaretlerden SEYİR FENERLERİ geminin tipini, seyir halini ve gittiği yönü tanımlar.
Borda Fenerleri: Her biri bulunduğu tarafta pruvadan bordaya doğru 112,5° 'ye kadar ışık gösterir. Sancaktaki YEŞİL ve iskeledeki KIRMIZI renklidir. Büyük gemilerde 3 milden küçük gemilerde 2 milden görülecek güçte ışık verirler.
Silyon Feneri: Geminin orta hattı üzerinde, pruvadan sancağa 112,5° ve iskeleye de 112,5° olmak üzere toplam 225° 'ye ışık verirler. 50m'den büyük gemilerde biri pruvada diğeri grandi (ana direk veya kasara üzerinde) olmak üzere 2 adet silyon feneri olur, gerideki silyon baştakinden daha yüksekte durur. Büyük gemilerde 6 milden, küçük gemilerde 3 milden görülecek güçte ışık verir.
Pupa Feneri: Geminin en kıç tarafında bulunan beyaz fenerdir. Kıçtan sancağa 67,5° ve iskeleye 67,5° olmak üzere toplam 135° 'ye ışık verir. En fazla 3 milden görünür.
Yedek Feneri: Pupa feneri ile aynı yerde ve aynı özelliklerde SARI renkli, sadece yedek çekildiğinde yakılan fenerdir.
Her Yerden Görünür Fener (Demir Feneri): Ufkun 360° 'lik yayı üzerinde, her yöne kesintisiz beyaz ışık veren fenerdir.
Çakar Fener: Düzenli aralıklarla, dakikada 120 defa (saniyede 2 kez) veya daha hızlı çakan fenerdir.
Her gemide seyir fenerlerinden başka, geminin olağanüstü durumunu veya farklı bir özelliğini diğer gemilere belirtmek amacı ile kullanılan çeşitli fener ve işaretler vardır. Bunların nasıl ve ne zaman kullanılacağı Türk bayraklı tüm teknelerde bulunması zorunlu olan "DÇÖT - Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü" adlı kitapçıkta toplanmıştır.
Sesli Manevra ve Uyarı İşaretleri
Tanımlar (Kural 32)
Kısa Düdük: Bir saniye süreli bir düdük sesidir.
Uzun Düdük: 4-5 saniye süreli bir düdük sesidir.
Kuvvetle yürütülen bir tekne manevra yaptığında gördüğü diğer bir tekneye düdük ile aşağıdaki işaretleri vererek manevrasını belli edecektir. (Kural 34)
Bir kısa düdük: Rotamı sancağa doğru değiştiriyorum.
İki kısa düdük: Rotamı iskeleye doğru değiştiriyorum.
Üç kısa düdük: Tornistan (geri) gidiyorum.
DAR KANALLAR VE TRAFİK AYRIM DÜZENLERİ
Burada anlatılanlar kuralların özet halidir, tamamı için "DÇÖT - Uluslararası Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü"ne bakınız.
Dar Kanallar (Kural 9)
Dar kanallarda en önemli seyir kuralı kanalı geçiş için kullanan teknelere engel olmamaktır. Dar kanalda geçiş yapan tekne kanalın SANCAK tarafını kullanacaktır. Boyu 20m'den küçük tekneler, kanalda geçiş yapan gemilerin geçişine engel olmayacaktır. Acil olmadıkça dar kanallarda demir atılmaz. Balıkçı tekneleri de geçiş yapan gemilere engel olmayacaklardır. Kanalı karşıdan karşıya geçecek bir tekne, geçişlere engel olmadan, en dar yerden ve kanala dik bir açı ile karşıya geçecektir.
Boğaz, kanal ve limanlarda, trafiği düzenlemek amacı ile trafik ayrım (seperasyon) hatları oluşturulmuş, gemilerin takip etmeleri gereken rotalar deniz haritaları üzerinde gösterilmiştir. (Kural 10)
Genel olarak yol hakkı trafik hattını kullanan geminindir. Her gemi kendine ayrılmış trafik hattında ilerleyecektir. Trafik hattına girecek veya çıkacak olan gemi en dar açıyla girecek veya çıkacaktır.
Boyu 20m'den kısa tekneler ve yelkenli tekneler kıyıya en yakın trafik bölgesini kullanacaklardır. Trafik ayrım düzeninin sonlarına doğru özel dikkat gösterilecek, giriş-çıkış noktalarına demirlenmeyecektir.
Dar Bir Kanal veya Geçitte Birbirini Gören Teknelerin İşaretleri
Öndeki tekneye yetişip geçmek isteyen tekne, nasıl geçmek istediğini aşağıdaki ses işaretleri ile belirtir;
- İki uzun bir kısa düdük: Seni sancağından geçeceğim.
- İki uzun bir kısa düdük: Seni iskelenden geçeceğim.
Öndeki tekne anladığı ve kabul ettiğini "bir uzun bir kısa, bir uzun bir kısa" düdük sesiyle bildirir. Kabul etmez veya anlayamaz ise "beş kısa" düdük çalar.
Birbirini gören iki tekne niyetlerini anlayamaz, kararsız kalırlarsa, kararsız kalan tekne en az beş kısa düdük veya ışık işareti ile durumu belirtir.
Dar bir geçit veya dönemeçte dönüş yerine yaklaşan tekne "bir uzun" düdük çalacaktır, dönüş yerinin öbür tarafındaki gemi de "bir uzun" düdük çalarak cevap verecektir.
Kısıtlı Görüş Halinde Verilecek Ses İşaretleri (Kural 35)
Görüş şartları kısıtlı olan bir bölgede gece veya gündüz kısıtlı görüş şartları ortadan kalkana kadar aşağıdaki ses işaretleri kullanılır;
Pruva Pruvaya Geliş (Kural 14)
Kuvvetle yürütülen iki tekne çatışacak şekilde pruva pruvaya geliyorsa; her ikisi de rotalarını yeteri kadar sancağa değiştireceklerdir.
Aykırı Geçiş (Kural 15)
Kuvvetle yürütülen iki tekne çatışma tehlikesi olabilecek rotalarda ilerliyorlarsa; Diğer tekneyi sancağında göre tekne yol verecektir. Gece ise diğer teknenin iskele borda fenerini (kırmızı) gören yol verecektir.
Yol Veren Teknenin Davranışı (Kural 16)
Yol Verilen Teknenin Davranışı (Kural 17)
Yetişen tekne (kuvvetle veya yelkenle yürütülmesi farketmez) yetişilen teknenin yolundan çıkacaktır. Yol veren tekne davranışı sergileyecektir.
Yetişen tekne (yol veren) neta olacak şekilde, erken ve belirgin manevra yapacak, yetişilen teknenin mevcut hızını ve rotasını etkilemeyecektir.
Yetişilen tekne (yol verilen) kendi rota ve hızını değiştirmeyecektir. Yol vermesi gereken tekne yol vermiyorsa, yol hakkı olan tekne çatışmayı önlemek üzere manevra yapacaktır. Manevra yapması gerekiyorsa, yetişen teknenin aksi tarafına doğru manevra yapmalıdır.
Yelkenli Teknelerde Yol Hakkı
Farklı kontralarda (rüzgarın geldiği taraf) seyir yapan yelkenli teknelerden rüzgarı iskelesinden alan yol verir, rüzgarı sancağından alan tekne yol hakkına sahiptir.
Aynı kontralarda seyir yapan yelkenli teknelerden rüzgar üstünde olan yol verir.
Teknelerden herhangi biri kendisinin rüzgar üstü mü, rüzgar altı mı olduğundan emin olamaz ise kendisi rüzgar üstündeymiş kabul edip diğerine yol verecektir.
Bir tekne hem yelken açmış hem motor çalıştırıyorsa kuvvetle yürütülen tekne olarak kabul edilir.
Tekneler Arası Sorumluluklar (Kural 18)
a- Üzerinde yol bulunan kuvvetle yürütülen tekneler aşağıdakilere yol verir;
- Kumanda altında bulunmayan.
- Manevra yapma gücü kısıtlı olan.
- Balıkçılıkla uğraşan.
- Yelkenli tekneler.
b- Üzerinden yol bulunan yelkenli bir tekne aşağıdakilere yol verir;
- Kumanda altında bulunmayan.
- Manevra yapma gücü kısıtlı olan.
- Balıkçılıkla uğraşan.
c- Üzerinde yol bulunan balıkçılıkla uğraşan tekne aşağıdakilere yol verir;
- Kumanda altında bulunmayan
- Manevra yapma gücü kısıtlı olan.
YANGIN
Yangın, "oksijen + yanıcı madde + ısı" nın bir araya gelmesi ile oluşur. Yangını söndürmek için bu üç bileşenden birini uzaklaştırmak gerekir. Yangın söndürücüler havayı (oksijen) engelleyici, boğucu ve/veya soğutucu özellikleri ile bunu sağlarlar.
Yangın Sınıfları
A SINIFI: Ağaç, fiber, kumaş gibi kor bırakan malzemelerin yanmasıdır. Söndürmek için su, kurukimyevi toz, karbondioksit veya köpük'lü tüm tip söndürücüler kullanılabilir.
B SINIFI: Benzin, tiner, boya gibi yanıcı sınıvlardan kaynaklı yangınlardır. Söndürmek için öncelikle köpük olmak üzere karbondioksit veya kurukimyevi toz tipi söndürücüler kullanılabilir. (Dikkat! Su dökülmez!)
C SINIFI: LPG, doğalgaz gibi gaz yangınlarıdır. Söndürmek için kurukimyevi toz veya karbondioksit söndürücüler kullanılır.
D SINIFI: Alüminyum, Magnezyum, Sodyum gibi metallerin yangınlarıdır. Bu tip yangınlar sadece ilgili metale özel kurukimyevi toz söndürücüler ile söndürülür.
E SINIFI: Elektrik yangınlarıdır. Öncelikle karbondioksit ve Halon gazı olmak üzere kurukimyevi toz ile de söndürülebilir. (Dikkat! Su dökülmez!)
Bir yangına müdahale edilirken dikkat edilmesi gerekenler;
- Yangına rüzgar üstünden yaklaşın, rüzgar ateşi size doğru itmesin.
- Yangını önden arkaya ve aşağıdan yukarıya doğru söndürün. (Alevleri değil yanan malzemeyi söndürün)
- Birden fazla yangın söndürücü varsa sıra ile değil aynı anda kullanıp yangını hızlıca söndürün.
- Yeniden alevlenmeyi engellemek için kalan atıkları kontrol edin, soğutun.
İLKYARDIM
(DİKKAT! Burada verilen bilgiler çok yüzeysel, özet bilgilerdir. Lütfen çevrenizdeki ilkyardım kurslarını (Halkeğitim, Belediye Kursları vb.) araştırıp ilkyardım eğitimi alınız.)
İlkyardım, eldeki imkanlarla kazazedenin daha kötü bir duruma gitmesini önlemek için profesyonel sağlık ekipleri gelinceye kadar yapılan ilaçsız müdahaledir. Tedavi değildir.
Bir ilkyardımcı, soğuk kanlı, telaşsız ama hızlı/pratik olmalıdır, hızlı karar verebilmeli, çevresindeki malzemeleri kullanarak yaratıcı olabilmelidir, ortamdaki diğer kişileri doğru şekilde yönlendirmeli/yönetmelidir, asgari düzeyde insan anatomi/fizyolojisi bilmelidir.
İlyardımın A-B-C'si;
(A) AIRWAY - Havayolunun açılması
(B) BREATHING - Nefeslenmenin sağlanması
(C) CIRCULATION - Dolaşımın sağlanması (Bu madde artık temel ilkyardımda kullanılmıyor!)
Haber Verme;
İlkyardım'ın en önemi aşamalarından biri de profesyonel acil sağlık hizmetinin en hızlı şekilde gelmesini sağlamaktır. Bunun için aşağıdaki kanallar kullanılabilir;
KARADA: 112 ve 114 (Zehir Danışma) hattı
DENİZDE: 444 83 53 (Telesağlık) veya VHF Telsiz Kanal 16'dan PANPAN MEDİKAL çağrısı.
İlkyardım Sıralaması;
- DURUM DEĞERLENDİRME: Kazazede ile iletişim, izin isteme, tehlikelerden uzaklaştırma.
- KONTROL: Bilinç, Solunum, Nabız
- HAVAYOLU AÇILMASI: Ağız içi kontrol, baş-çene pozisyonu
- SOLUNUM DEĞERLENDİRME: Bak-Hisset-Dinle (Bilinç Kapalı Solunum var ise: Koma Pozisyonu) (Solunum yoksa TEMEL YAŞAM DESTEĞİ (Suni solunum-kalp masajı)'ne başla!)
Temel Yaşam Desteği;
- Sert bir yere sırt üstü yatır
- Kıyafetleri gevşet
- Diz üstünde sağlam dur
- Bası noktasını bul (İman tahtasının ortası)
- Elin topuğunu yerleştir, diğer eli üstüne yerleştirip parmakları bağla, parmaklar değmeyecek!
- Dirsekler bükülmeyecek, dik
- Göğüs kemiği 4-5cm (vücut kalınlığının 1/3'ü kadar) bası
- Dakikada 100 kere (0,6sn)
- 1 Periyot: 30 masaj 2 nefes
- Her 4 periyotta bir nabız kontrol
- Bak-Dinle-Hisset
- Yardım gelene kadar devam!
Yaralanmalar-Kanamalar;
Toplamda 5-7lt kan bulunan insan vücudu için 1,5-2lt kan kaybı hayati tehlike demektir. Bu nedenle yaralanmalarda ilkyardım amacı vücut dışına kan akışının durdurulması veya yavaşlatılması esasına dayanır.
Cilt bütünlüğü bozulmuş yaralara "açık yara", bozulmamış ise "kapalı yara" denir.
Kanamalarda yapılacaklar;
- Yaralıyı oturt, yarayı kalp seviyesi üstünde tut
- Elleri yıka veya eldiven tak
- Kıyafetleri düzgün çıkartmaya uğraşma
- Yara içindeki sert cisimleri çıkartma!
- Kan pıhtılarını temizleme
- Tentürdiyot vb antiseptik kullanma!
- Yara dışı su / sabunlu su ile temizlenebilir
- Steril bezle baskı üzerine sargı bezi
- Şişlik ve ağrıyı azaltmak için soğuk uygulanabilir
- Büyük yaraların üstü nemli bezle kapatılır
İç kanama şüphesinde yaralı sırt üstü yatırılır, başı yan çevirip, solunuma dikkat edilir. Fışkırarak kanamalarda boyun, kol, kasık veya uyluk atardamarına baskı uygulanır.
Turnike Uygulaması;
Büyük yaralanmalarda kan akışını durdurmak için kullanılan son yöntemdir.
En az 8-10cm genişliğinde esnek bir malzeme (kumaş vb.) ile yapılır, ip-tel kullanılmaz, kanama duruncaya kadar sıkılır, tek kemikli kol-uyluk gibi yerlere uygulanır, 15-30dk da bir gevşetilir, başlangıç not edilir.
KIRIK (Açık/Kapalı)
- Minimum hareket
- Kanama kontrolü
- Ağrıya soğuk müdahale
- Kırık ve eklemlere sabitleme
ÇIKIK
- Yerleştirmeye çalışma!
- Minimum hareket
- Ağrıya soğuk müdahale
- Kalp seviyesi üstüne çıkart
- Kırık ve eklemlere sabitleme
BURKULMA
- Hareket ettirme, masaj yapma!
- Soğuk müdahale (ilk 24 saat)
- Kalp seviyesi üstüne çıkart
- Kırık çıkık olabilir, röntgen?
YANIK
- %20 yanık = Hayati Tehlike!
- Hava yolu, nabız kontrol
- Soğuk su içinde beklet
- Bilinç açıksa bol sıvı
- Kabarcıkları patlatma!
- Yapışmış giysiyi elleme!
- Diş macunu, yoğurt sürme!
ZEHİRLENME
- Şuur solunum nabız kontrolü
- Ağız/eller yıkanır
- Solunum yoluyla zehirlenme ise açık havaya çıkartılır
- Kusturma! (Yakıcı md mi?)
- Ne zaman neyle zehirlendiği tespit edilmeye çalışılır
- 114 Ulusal Zehir Danışma Hattı
BOĞULMA
- Sulu boğulma / kuru boğulma
- Şuur solunum nabız kontrolü
- Tuzlu suda = 48 saat gözlem
- Suyu çıkartmak için zaman kaybetme, solunum yoksa suni solunuma başla!
HİPOTERMİ (Vücut sıcaklığının aşırı düşmesi)
- Yavaş ısınma sağla
HİPERTERMİ (Vücut sıcaklığının aşırı yükselmesi)
- Bilinç açıksa sıvı, gölgede serinletilmeli.
DENİZDE CANLI KALMA
Denizde her zaman can güvenliğini tehdit edebilecek riskler içerir. Hazırlıksızlık, düzensizlik, kuralsızlık ve ihmal tehlikeyi doğurur. Denizdeki tüm güvenlik önlemleri ve kurallar yüzyıllar boyunca yaşanan kazalar sonucunda geliştirilmiştir. Bu nedenle teknede her zaman gerekli can kurtarma araçları bulunmalı ve teknedekilerin bunları gerektiğinde kullanmasını bilmelidir.
Denize düşen kişi kurtarılmayı beklerken mümkün olduğunca vücut sıcaklığını ve enerjisini koruyacak şekilde davranmalıdır. Birden çok kişi denize düşmüş ise (tekne batmış da olabilir) kişiler mümkün olduğunca bir arada, birbirlerinin vücut sıcaklığını koruyacak şekilde durmalıdır.
DENİZE ADAM DÜŞMESİ (MOB - MAN OVER BOARD)
Bir teknede en öncelikli dikkat edilecek şey denize düşmemektir. Denize düşmek düşerken yaralanmak, bilinç kaybı, hipotermi ve denizde kaybolma risklerini içerir. Bu nedenle deniz ve hava şartlarına göre can yeleği, emniyet kemeri gibi ekipmanların kullanılması önemlidir.
Denize düşen kişiyi tekneye almak için çeşitli yöntemler vardır. Küçük tekneler hızlıca durup, geri dönerek veya geri giderek düşen kişiye ulaşabilirken yelken seyrinde olan veya büyük/hızlı tekneler geri dönüp düşen kişiyi bulmak için çeşitli manevralar (Anderson Dönüşü, Williamson Dönüşü gibi.) yaparlar. Her kaptan kendi teknesi için uygun manevra yöntemlerini öğrenmelidir.
Aşağıdaki Emniyet ve Acil Haberleşme bölümünde ilgili can kurtarma ve haberleşme araçları anlatılmaktadır.
EMNİYET ve ACİL HABERLEŞME
Tehlike İşaret ve Araçları
Tehlike işaretleri yardım istemek amacı ile gece veya gündüz kullanılabilen, ışıklı, dumanlı veya sesli işaretlerdir. Tehlike işaretleri can kurtarma araçlarında ve gemilerlerde bulunurlar. Sayı olarak az oldukları için dikkatli ve ihtiyaç halinde kullanılmalıdırlar. İşaretlerin üzerinde basit şekillerle kullanma yöntemleri gösterilmiştir.
Paraşütlü İşaret Fişeği
Yukarı doğru atıldığında 300m kadar yükselerek 40 saniye süreli, 30bin kandil gücünde kırmızı ışık verir. Bir gemi veya uçak görüldüğünde kullanılır. Hızlıca yukarı çıkar ve paraşütü açılarak yavaş yavaş alçalır. Can kurtarma araçlarında 4 adet bulunur. Kurtarma uçağına çarpacak şekilde atılmamalıdır.
El Maytabı
Yakınlardaki gemilere işaret vermek için kullanılır. 1 dakika süre ile 15bin kandil gücünde kırmızı ışık saçar. Yukarı doğru tutularak ateşlendikten sonra üstünden kıvılcımlar döküldüğünden rüzgar altına doğru tutulmalı, kıvılcımların tekne veya can salı üzerine dökülmemesine dikkat edilmelidir.
Yüzer Duman Kandili
Üzerindeki kapak açılıp ateşleme ipi çekilip denize atıldığında 3 dakika süre ile turuncu renkli bir duman çıkartır. Gündüz vakti uçaklara işaret vermek üzere kullanılır. Rüzgar altına doğru denize atılmalıdır.
Denize Adam Düştü (MOB) Şamandırası
Bir can halatı ile can simidine bağlı olarak gemi üzerinde bulunur. Gece veya gündüz kullanılabilir. Denize düşen kişinin yerini belli etmek için kullanılır.
Can Yeleği
Tehlike anında ilk kullanılması gereken en önemli can kurtarma aracıdır. Diğer tüm can kurtarma araçları gibi dikkat çeken turuncu renktedir. Teknenin taşıdığı insan sayısına bağlı olarak herkese bir adet ve çocuklar için uygun boyda olmak üzere can yeleği bulundurulur. Üzerinde ışık, düdük ve yansıtıcı bantlar vardır.
Can Simidi
Yüzebilir katı malzemelerden yapılmışlardır. Turuncu renklidirler ve gece görülmeleri için üzerinde ışık yansıtıcı bantlar vardır. Etrafında tutunmayı kolaylaştıracak hallatlar bulunur.
Can Salı
Batan bir tekneyi terk etmek için kullanılan araçtır. Otomatik şişen can salının kendisi ve içindeki malzemeler valiz veya sandık şeklinde kapalı su geçirmez halde bulunur. Duruma göre açma ipi (pariması) çekildiğinde veya tekne batıp denizin 3-4m altına indiğinde su basıncı ile otomatik açılan (Hidrostatik Kilitli) model olabilir.
EPIRB (Acil Mevki Verme Telsiz Şamandırası)
Adı "Emergency Position Indicating Radio Beacon" kelimelerinin baş harfleri ile anılan, 121.5MHz ve 406MHz frekansları üzerinden arama kurtarma uydularına sinyal göndererek mevkiinin bulunmasını sağlayan elektronik cihazlardır. Can salı gibi gemi batınca otomatik olarak su yüzeyine çıkarak (Hidrostatik Kilitli) sinyal gönderen modelleri olduğu gibi gerektiğinde elle çalıştırılan modelleri de vardır. Uyduya gönderilen sinyaller ile tehlikenin yaşandığı yer tespit edilir arama kurtarma operasyonu başlatılır. Acil durum nedeni ile tekne terk ediliyorsa EPIRB cihazı can salı (veya botta) yanımıza alarak çalıştırılır.
SART (Arama Kurtarma Yansıtıcısı)
Adı "Search And Rescue Transponder) kelimelerinin baş harfleri ile anılan, arama kurtarma operasyonu sırasında çevredeki gemilerin radarlarında belirgin bir iz (eko) yaratarak tehlikedeki kişilere ulaşılmasını sağlayan elektronik cihazdır. Tekne terk edilirken can salı veya botta yanımıza alınan cihaz çalıştırıldığında 15 deniz mili yakın çevresinde bir gemi varsa onların radar sinyallerini tespi ettiğinde bu sinyalleri güclendirerek belirgin bir şekilde geri göndererek yerimizin bulunmasını sağlar.
VHF Deniz Telsizi
Denizde radyo dalgaları ile haberleşme yapmaya yarayan cihazdır. Tekneye sabit modelleri 25W çıkış gücü ile 15-20 deniz mili mesafede, elde kullanılan portatif modelleri ise 5W çıkış gücü ile 3-5 deniz mili mesafede iletişim kurmayı sağlar.
Türk Radyo VHF 16. kanaldan (CH16) belirli aralıklarla hava durumu ve seyir emniyetine yönelik uyarılar yayınlamakta olup, acil durumlarda 16. kanalından çağrı yapılarak (mayday veya panpan) veya DSC tuşuna basılarak yardım talep edilebilir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi (AAKKM), tüm arama ve kurtarma faaliyetlerini 7 gün 24 saat kesintisiz olarak tüm denizlerimizde koordine eder.
MOTOR SİSTEMLERİ
Motorlar dizel veya benzinli, iki veya dört zamanlı, devir sayısı ve soğutma sistemi gibi özelliklerine göre sınıflandırılırlar. Gemi ve büyük teknelerde içten takma (tekne içine sabit monte edilmiş) deniz suyu soğutmalı dizel yakıtlı motorlar kullanılır, küçük tekne ve kayıklarda ise hava soğutmalı içten takma motorlar veya su soğutmalı dıştan takma benzinli motorlar daha yaygın kullanılır.
Dizel motorlar dışarıdan aldıkları havayı sıkıştırıp basınç ve sıcaklığı arttırarak bu sıcak havanın üzerine motorin-dizel yakıt püskürtülerek silindir içinde kontrollü bir patlama meydana getirilerek güç ve hareket oluştururlar. Benzinli motorlar ise silindir içine püskürtülen benzin-hava karşımının buji vasıtası ile ateşlenmesi ile güç oluştururlar. Dört zamanlı motorların EMME, SIKIŞTIRMA, YANMA (GENİŞLEME) ve EGZOST zamanları vardır.
Motorlar uzun süre sorunsuz kullanılabilmesi için düzenli bakım tutum programı uygulanmalı, her sefer öncesi yağ, yakıt ve diğer sıvı seviyeleri gözden geçirilmelidir.
AKÜ ve ELEKTRİK SİSTEMLERİ
Teknelerde elektrik sistemi olarak 12V veya 24V DC (Doğru Akım) sağlayan aküler kullanılır. Büyük gemi ve teknelerde sürekli çalışan 220V AC jeneratörler de kullanılır. Tekne motoru çalıştığında alternatör (şarj dinamosu) denilen cihaz ile aküler şarj edilir, limana veya marinaya bağlanıldığında karadan alınan elektrik (sahil ceyranı) ile redresör (şarj cihazı) ile aküler şarj edilir.
Aküler istenilen kapasiteye veya voltaja ulaşmak için birbirlerine PARALEL, SERİ veya KARIŞIK bağlanabilirler.
Paralel bağlanan akülerin voltajı sabit kalır, kapasiteleri toplanır. (Daha yüksek kapasite)
Seri bağlanan akülerin ise kapasitesi sabit kalır, voltajı toplanır. (Daha yüksek voltaj)
Teknelerde DC (Doğru Akım) devrelerinde güç ve akım hesaplarında OHM kanunu kullanılır, en temel formüller aşağıdaki gibidir;
GÜÇ (Watt) = Akım (Amper) x Voltaj (Volt)
AKIM (Amper) = Güç (Watt) / Voltaj (Volt)
DENİZ KİRLİLİĞİ
Gemilerden Kaynaklanan Deniz Kirliliğinin Önlenmesi Hakkında Uluslararası Sözleşme “MARPOL 73/78” olarak adlandırılmakta olup, tüm deniz araçları MARPOL hükümlerine uymakla yükümlüdür.
Gemi Pis suları (tuvalet vb) arıtılmış ise en yakın karadan 4 deniz mili, arıtılmamış halde ise 12 deniz mili açıkta hareket halindeyken boşaltılabilir. Yemek atıkları ise ancak ögütülmüş ise en yakın karadan 12 deniz mili mesafede hareket halindeyken denize atılabilir.
Bunlar dışında hiçbir petrol türevi (benzin, mazot, yağ vb.), zehirli kimyasal maddeler, plastik, ambalaj, pişirme yağı, hayvan ölüsü vb. gibi hiçbir madde denize atılamaz. Tüm atıklar limanlardaki atık alım tesislerine verilmesi zorunludur.
METEOROLOJİ
Rüzgar ve denizin durumu her zaman denizciler için en önemli konu olmuştur. Denize çıkmadan önce birden çok kaynaktan hava durumu tahminlerini kontrol etmek hayati önem taşır.
Deniz ve havanın durumunu tahmin etmek ve sınıflandırmak için aşağıdaki BOFOR (kuvvet) tablosu kullanılmaktadır. Amatör denizciler için 5 bofor üzeri havalarda denize çıkmaları tavsiye edilmez.